Çeviri

(Oyun Çevirisi) Dragonfable-Maleurous Saga: Revelation

Necip Fazıl Ay
Dönem III Tıp öğrencisi Typing enthusiast Immer-eifriges Fanboy von HÜÇEV "Wir leben auf sehr hoch. Sodass die Vögeln uns oft besuchen" -A.M. Avşar Typeracer profilim:…
nfazilay@gmail.com

[Bu yazı Dragonfable adlı oyunun “Revelation” adlı ‘quest’inden çevrilmiştir. Bağlam verecek olursak /Karakter/ (oyuncu) ve Uaanta Fayt (kendisi Le’Shyiac adlı uzak, Avatarlara koşulsuz tapılan bir diyardan gelmektedir) bulundukları evrenin (Lore) tanrıları olan Avatarlar tarafından Maleurous adını verdikleri 7 kötü gücü bulup yok etmekle görevlendirilirler. Zamanla Maleurousların çoğunun “kötü” olarak değerlendirilemeyeceğini fark ederler. 7. ve sonuncusu ile karşılaşmalarında ise Myalos (Antik, devasa bir yapıyı kontrol eden bir yapay zeka) adlı Maleurous’u ondan korumaya çalışıyorlardır. ??? bu durumda kahramanlara meydan okur, eğer ki yollayacağı golem ordusuna karşı Myalos’u koruyabilirlerse orayı yenilgiyi kabullenip terk edecektir. Kahramanlar savaşmaya devam ederken ??? onları ziyaret eder.]

???: Tekrardan merhabalar!
???: Gerçekten etkileyici, sizin gibi kahramanlar için bile. Yorulmak nedir bilmiyorsunuz, değil mi?
Uaanta: Yeterince gücüm var
/Karakter/: Karşımıza ne çıkarırsan çıkar halledebiliriz.
???: Güzel, sizi böyle güçlü ve sarsılmaz görmek güzel. Ne de olsa aynı takımdayız.
???: Hepimiz Lore ve içinde yaşayanların iyiliğini istiyoruz.
Uaanta: Maleurouslar ve sen Lore’a iyilik getirmiyorsunuz.
???: Kim diyor peki bunu? Avatarlar mı? Sen de öylece inandın mı?
/Karakter/: Maleurouslar pek de masum sayılmazlar.
???: Avatarlar kendini dengeleyebilenleri dengelemeye çalışarak ilerleme sürecinin önünde duruyorlar.
???: Gerçek özgürlüğün önünde duruyo-
Uaanta: Myalos, şimdi!
*Myalos Maleurous’un kafasını nişan alarak bir lazer ateşler; ??? son anda savuşturur fakat hızından ötürü kapüşon ve maskesi düşer, bir kadın yüzü açığa çıkar*

???: Bak bu ayıp işte! Ben gelmiş kendi bakış açımı açıklamaya çalışıyorum sizse-
Uaanta: İ-İmkansız! Sen… Sen ölüsün!
???: Öyle miyim? Fark etmemişim.
*Maleurous vücudunu yoklar*
???: Yoo, hâlâ tek parçayım
Uaanta: Seni işte bu kılıçla öldürdüm!
Uaanta: Kafanın yerde yuvarlanışını, bedeninin yanışını gördüm!
Uaanta: Bu her ne büyüsüyse…
Uaanta: Ly’Vhil!
Uaanta: Yaratıcıların adaletinden nasıl kaçtın bilmiyorum…
Uaanta: Ama tekrar kaçamayacaksın!
???: Yanlışın var. Gerçi…

Ly… Vhil mi dedin?
Uaanta: O yüzü nerede görsem tanırım.
???: Yüzüm… mü? Aaa! Demek öyle! Ne ilginç bir tesadüf!
/Karakter/: Komik olan ne, anlayamadım.
???: Pekala, başka talihsiz yanlış anlaşılmalar olmasın diye kendimi düzgünce tanıtayım, müsaadenizle.
Notha: Benim adım Notha.
Notha Ly’Ehr.
*Notha selam verir, Uaanta ve /Karakter/’den geri dönüş bekler fakat alamaz*

Notha: Bakışlarınızdan anladığım kadarıyla kendinizi tanıtmayacaksınız sanırım.
Notha: “Merhaba, ben /Karakter/. Tanıştığıma memnun oldum”
Notha: “Uaanta Fayt. Yanlış anlaşılma için özür dilerim”

*Sessizlik*
Notha: …Hayır mı? Öyle olsun.
Notha: Ama Ly’Vhil… Benim… yüzüme sahip bir suçlu…
Notha: O boş kalıba ne yaptıklarını merak ediyordum.
Uaanta: Boş kalıp mı?
Notha: Vaktinde Kutsal Taht’ın desteklediği bir araştırmaydı. Necromancy kullanmadan ömrü uzatmanın olası yolları üzerine bir araştırma.
Notha: O boş kalıp benim bedenimin bir kopyasıydı. Ruh barındırmayan bir vücut, bir köşeye atıp elden çıkardıklarını sanıyordum.
Notha: Ben olamam. Sonuçta ben ohoo, kaç yıldır hapsedilmişdim… Avatarlar tarafından.
Uaanta: O halde yine de onun bir canavara dönüşmesinden sorumlusun!
Notha: Bu ithamı kabul edemem, üzgünüm. Kimindir bilmem ama o vücudu kontrol eden ruh benim değildi.
/Karakter/: Yani… sen Lhe’Shyiac’lı mısın?
Notha: Doğma büyüme! Ama bunları geride bıraktım. Bir bakıma… aştım, diyebilirim.
Notha: Ben… ilk ve tek Ly’Ehr’im.
Uaanta: Ly’Ehr… Ülkemin tarih ve coğrafyasına hakimim. Fakat Ehr isminde bir şehri daha önce hiç duymadım.
Notha: İyi yakaladın!
Hayır, bu isim bana verilmedi. Kendim hak ettim!
Notha: Sırlarını keşfettim. Avatarların bizi zapt etmek için gizlediği sırları…
Notha: İplerimiz kimin elinde biliyorum.
Notha: Onların denge dediği şey bizi bitmez bir geriliğe mahkum eden matah zincirlerden ibaret.
Notha: Bir adım olsun yol katedebilmek, bir dayanak bulabilmek için -onların küstah yumrukları altında ezilmek pahasına- çekiştirdiğimiz zincirler.
Notha: Ben işte bu zulme karşı savaşıyorum. Hemen oracıkta duran bir özgürlük, bunun uğruna canımı bile veririm.
Notha: Ve elimi size de uzatıyorum, kahramanlar.
Notha: Bana katılın.
Uaanta: A.. Avatarlar öğreniyor. Değişiyorlar, değişmeyi öğreniyorlar.
Notha: O kadar yaşlı varlıklar öylece değişmezler.
/Karakter/: Ama çabalıyorlar!
Notha: Ve sen bu dünyadan göçüp gittikten yıllar sonra onlar hâlâ “çabalıyor” olacaklar.
Notha: Tüm bu süre zarfında Lore halkını ezmeye, onlara daha kendilerinin bile anlayamadığı dengeyi dayatmaya devam edecekler!
Notha: Maleurous olarak ben, zulme uğradığının farkında olmayanları özgür kılmak için savaşıyorum.
/Karakter/: *Benim* anlamadığım şey ise şu: Bu dediklerin diğer Maleurousların amacı gibi gözükmüyordu, belki Remthalas hariç.
Notha: Maleurouslar… Avatarların sınıflandırma gereksinimi duyduğu kimselerin talihsiz bir derlemesi. Hatalarından bir başkası…
/Karakter/: Bu mu yani? Avatarların tehdit olarak gördüğü rastgele birkaç kötü adam mı?
Notha: Güzel soru.
Evet… ve hayır.
Uaanta: Açıkla.
Notha: Zevkle! Epey ilginç bir konu. Bakın, Maleurousların hepsi bir ortak hususta buluşuyor.
Notha: “Ecel”, Kötülük, fısıltılar. Ya da belki… “tesir”?
Notha: Çok… nahoş isimler. Ama özünde nedir ki?
Notha: Özgürlük, hırs demektir
Notha: İlerleme, keşif ve yenilik demektir!
Notha: Unutulmuş bir kahramanı -geçmişi öylece unutmak yerine- evini aramaya iten şey
Notha: Pek çok efendi tarafından terk edilmiş eski bir kulu kendi yolunu çizmeye iten şey
Notha: Kayıp ve yalnızları yeni bir aile aramaya iten şey
Notha: Hiçlikten yaşam kıvılcımları çaktıran şey
Notha: Sınırlarımızı aşıp imkansızı kovalamamızı sağlayan şey
Notha: Kendimizi geliştirip olduğumuzdan fazlasını olmamıza bizi iten şey
Notha: Avatarların bastırmaya çalıştığı şey, işte bu!
Notha: Onların kusursuz dengesine kalsa itaatkar kullar, bilinçsiz etten kuklalar olurduk…
Notha: … sadece onların Doğrusuna, denge dedikleri güldürülerine inanırdık!
*Notha duraksar*
Notha: Ah, affedersiniz, kendimi biraz kaptırdım.
/Karakter/: Bu… Avatarların istediği bu olamaz… Eğer öyle olsaydı… nasıl olur da…
Notha: Zaten şüpheleniyordun, değil mi?
Notha: Hepimiz içimizde İyilik ve Kötülük barındırıyoruz. Bir bakıma, her birimiz Maleurous sayılırız.
Uaanta: Yalancı. Düzenbaz! Metin ol, /Karakter/!
Notha: Pek çok şey olabilirim ama bir yalancı değilim.
Notha: Yarışmamızın bir sonraki kısmına geçerken bunu aklında bulundur, tamam mı?
Notha: Ama… Eğer Myalos da olaya dahil oluyorsa sanırım işleri biraz kızıştırabilirim.
Notha: Adımlarınıza dikkat edin, olur mu?
*Notha ışınlanıp gider*

Uaanta: Onu hiç sevmiyorum, /Karakter/.
Yalan söylüyor. Yanılıyor.
/Karakter/: Belki… ama… ama sanırım ne demeye çalıştığını anlıyorum. Avatarlar oldukça tutarsız davrandılar.
Uaanta: Senin hikayelerinden ve maceralarından duyduğum kadarıyla anlayabiliyorum.
/Karakter/: Ama… itaat hakkında dedikleri… Avatarlar bunu istiyor olamazlar, değil mi?
/Karakter/: Hem isteseler bile… Öğreniyorlar, değil mi?
Uaanta: Sen de gördün, Anahtar ve Kilit ile. Avatarlar öğrenebilirler. Onlarla anlaşabiliriz.
Uaanta: Yalan yok, benim de aklımda kendimce şüphelerim var ama bu da bir iman testi.
Uaanta: Gerçek ne olursa olsun, Notha’nın yolu tek yol değil. Bunu biliyorum, sen de biliyorsun.
Uaanta: Metin ol, /Karakter/. Avatarlar bizi boşuna seçmedi.
/Karakter/: …Haklısın!

(orijinal metin için: https://forums2.battleon.com/f/tm.asp?m=22390177)